Toplumca patlamaya hazır bombayız, çoğunlukla patlıyoruz, patladıkça rahatlıyoruz. Kabilelerimiz var ki onların sıkı duvarları birazcık pohpohlamalarla ayaklanıyor, parçalıyor, başkalarınkine saldırmak için eğitiliyor; hal böyle olunca kırıp dökmeden iş yapamaz duruma geliyoruz. İşbu patlamaların arttığı dönemdeyiz, ortalık toz duman iken daha bir mutluyuz sanki ve canımız daha da fazlasını istemiyor değil!
Artışın mutlak sebebi, çoğu dengemizi alt üst eden seçimler elbet. Seçim sonuçları ortada ve yeterince konuşuldu ve artık bulantı geldi, Jean Paul Sartre’den 'Bulantı' okuyun derim, biraz daha değer verirsiniz kendinize, belki. Bizim buralarda kimse kimsenin hiç1şeyine saygı duymuyor arkadaş!
Eskimiş, yaşlanmış köşe yazarları bu halka hakaretler savuruyor, sonra da biraz düşünüyor ne yapıyoruz diye, yine sıkılıp sataşıyor, öz eleştiri değerleri Tansu Çiller’in kadınlar için yaptıkları ile örtüşüyor. Tepkileri etki doğuruyor; oyları kapan koyu AKP’liler ise göklerde yüzüyor. MHP ve DTP, boksör edasıyla meclise giriyor ki bu gündemi daha eğlenceli yapıyor, sanırım. Hele tokalaşma-ma meselesi var, son yılların bomba karşılaşması. Birbirlerini yeselerde izlesek, değil mi?
Meclise seçilmiş, az çok medeni seviyeye ulaşmış insanlardan bahsediyoruz. Baykal’dan bahsetmiyoruz ama yeri geldi söyleyeyim. O botoks suratı kadar gergin ruh hali endişelerden yırtılacak, yırtacak, sıyıracak, az kaldı. O ne selam verir, ne de selam alır, artık. Korkularla yaşar, korkularıyla da ölür. Rodos’a yüzerken kimsesiz bir adaya düşer, ruhunu ütüler, durur.
Bugün Milliyet ilk sayfaya not düşmüş, Radikal yazarı Hasan Celal köşe yazısında DTP karşıtlarını kışkırtmış, Bahçeli ve Türk tokalaşması hala haber olabilmiş. Meclise seçilmiş, az çok medeni seviyeye ulaşmış insanlardan bahsediyoruz; karşılaşıp tokalaşmasalar haber olmalıydı, yok, haber değil, kıyamet-i alamet olmalıydı, ikinci raund’da kim kimi dövecek acaba?
Dövseydi rahatlardık, patlardık, saldırıp savunmaya çekilmeyi severiz ya, süper olur. Beklentimiz bu yöndeydi, binbinkere kahretsin olmadı. İçimizde kaldı. Şişti. Enerjimizi medya destekli toplu tepkilerle dışa vurmalıyız, yoksa hazmedemeyiz, maazallah.
Umudumuzu kaybetmeyelim, her ne kadar kavga garantili olmasa da, bol bol komedi çıkaracak bir ismimiz var ki zaten kendisi medya; Osman Yağmurdereli. Sağ elini öpüp başına koymasıyla MHP ve Milliyetçi kesime selam çakan ismimiz, bize mutlak medya patlamaları yaşatabilir. Rock us Osman!
Bigmouth Strikes Again
2 yorum:
hepimiz patlamaya hazırız gerçekten..
şiirin yolda çok yakında bitircem
Bekliyorum. Patlayasım var.
Yorum Gönder