Bir sene kadar önce, Gene'in kırılgan sesi Martin Rossiter'ı duyduğumda, o sesin hissettirdiği heyecan ve de hüzünle yeni çıkmaya başlayan sakallarım, hatta yanaklarımın üzerindeki ayva tüylerim bile dikleşmişti. Şarkılarını anlamak için defalarca başa sarmıştım ilk iki albümlerini. Sonra şarkılar beni anladı, anlaşılacak duruma geldim, başıma hiç hoşuma gitmeyen durumlar geldi. Bir süre yüksek sesle Gene'i, özellikle ''Olympian'' şarkılarını dinleyemedim. Anlaşılıyor ki, bugünün getirdikleri böyle giderse, bir süre daha bu şarkıya yaklaşamayacağım.
Mp3: Gene - Olympian
Mp3: Gene - Where Are They Now?
Mp3: Gene - London, Can You Wait?
Üzüntülerimi bir nebze azaltmak için Joe Orton'ın oyunlarından hınzır bir kareyi fotoğraf olarak kullandım. Okulda, yanımda oturan kız her hissi zıttıyla yaşadığımı, ikili duygular içerisinde olduğumu söylüyor, derim birde.
1 yorum:
"Olimpian" ı da SAYENİZDE sevmiştik..
Şarkılarla anılar birleşince çoğu zaman kötü oluyor böyle işte ama elde değil..Kötü zamanlarda pek birşey dinlememeye çalışırım ben ya da en azında yeni birşey dinlememeye...
Yorum Gönder