02 Aralık, 2007

Radiohead - In Rainbows

Kimi müzik grupları, bize gösterdikleri ve bizden sakladıklarıyla belirgin anlamlara sığınır, belli genellemeler için şekillenir. Bilerek simgeleşir. Giderek büyür. Büyük kitlelerden yansıyan, büyük kitleleri yansıtan bir monad halini alır, öyle kalır. Radiohead ise ''Creep'' ile o büyük çıkışını yaptığında, gelecek yılların zaferlerinden öylesine emindi, öylesine iyi hazırlanmışlardı ki; ''Ok Computer'' zirvelerinin ardından travmatik, sevgiye muhtaç, paspal, aman yapışabilir, fakat bitkin kodları hemen bırakmakta bir sakınca görmediler. Başarılı ama tastamam sahiplenemediğim ilk üç albümlerini takipen geliştirdikleri yeni sendromlar koşulsuz benimsenirken, ''Kid A''nın değişken sound'uyla sürekli dile gelecek bir takıntıya da dönüşüverdiler. ''Hail to the Thief'' karmaşasını netleştirecek yeni albümün geçikmesiyle de işler çığrından çıktı. Gel gör ki; verilebilecek en rahat, çaktırmadan sinsice cevap ''In Rainbows'' ve satış usulüyle verildi. ''Gönlünüzden ne koparsa'' diyerek piyasaya atılan ''In Rainbows'', daha sade ve fazlalıkları alınmış Radiohead'i müjdeledi. Öfkeli/coşkulu kalabalıklar bastırıldı.

Büyük yaftalar ve büyütülen sonuçlar arasında amacını aşamayacak kadar basit, kişisel ilhamlarla derinlere dalmayan ''In Rainbows''; güzel şarkılarından öte, Radiohead'in olayını sakinleştirip yalnızca dinlenebilirliğiyle hatırlanacağından, ''Kid A'' sürecinden beridir yaptıkları en hayırlı iş olarak görülebilir. Öyle ki; kendisini öldürmesini gereken Thom Yorke, bıçkın gitarlar ya da elektronik melodilere geri dönseydi, artık sıkacak sound bir yana, bu mirasla hareket edecek Travis, Muse, Coldplay ve benzerlerinin sayısı gittikçe artacak, bu akıl böylesi sikletleri çekemeyecekti. Ben de yeni albümlerini böylesi ihtimalleri ortadan kaldırdığı için biraz daha sevdim ve beşnoktasekiz verecekken yedinoktabire yükselttim. 7.1/10

Mp3:
Radiohead - Jigsaw Falling Into Place
Radiohead - Bodysnatchers
Radiohead - Reckoner
+
eskilerden bir favori, en sevdiğim parçaları No Surprises

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Thom Yorke trip yapmıyor! Bence sen de duygu eksik...

David dedi ki...

As ever, you display great taste.

dino dedi ki...

şimdi aslında ilginç olan şu,
ok computer'a yetişmiş kitle için radiohead acayip birşey. o zamanlar garbage falan da var. işte bi dolu şey var. tüm bu yarattıkları şeyden sonra gidip kid a gibi bir albüm yapmak risk almaktır ve ne yazık ki şu sıra bu ilk albümlerde patlayıp sonra ikinci albümde kendi ellerine boşalan (elizabeth sendromu) gruplar gibi de olamadı radiohead, kid a uçmuştu post-travmatik dönemde. hail to the thief bir denemeydi, bulma deneyi, neyi bulacaklarına dair bir şey. şimdi in rainbow yine bir deney gibi ama eskiye de göndermesi bol olan bir şey sanırım. radiohead maalesef yeni bir şeyleri denemekten çekinmiyor ve maalesef thom yorke yarı gözü kapalıyken bile çok çok zeki.

herkes derdine yansın.
dino