22 Ocak, 2008

Foto-Roman

Okula gitmesem de erkenden kalktım, güneşli bir sabahtı, kendime verdiğim sözü tutarak sabah serinliğinde yürüdüm. Yürürken düşünceler akıyor, adımlarınla birlikte hızlanıyor, düşünürken farketmedim, baya bir ilerideki parka kadar gitmişim, park ise bol ağaçlı, park ise büyük, orada devam ettim sporuma, dört kere de orayı turladım.Eve döndüğümdeyse, apartman kapısında bir kargocuyla karşılaştık, biz en üst katta oturuyoruz, en üst kata kadar benimle birlikte çıktı, komşuya gelmiştir diye zannediyordum, bizim kapıya yöneldi, buyrun, dedim. Kredi kartı getirmiş. Biz kredi kartı kullanmıyoruz oysaki. Hemen babamı aradım, imzalayayım mı, imzala, kredi kartı kullanmaların korkuyordum ama imzaladım. Kargocuyu yolladıktan sonra kahvaltıyı hazırladım, kahvaltı yapmayı pek sevmem ama yürüyüş acıktırmıştı.Kahvaltıdan sonra öğlene kadar bilgisayara baktım, baktım gün böyle bitecek, baktım her yer kirli, baktım annem sinirli; anneme yardım edip odamı temizledim. Tüm kitapları indirdim, kütüphaneyi sildim, yerleri sildim, giysilerimi katladım, askıya astım, dolaba yerleştirdim, indirdiğim kitapları tekrar dizdim, posterlerin yerini değiştirdim.Coming Up posterimi tekrar duvara yapıştırırken, bu dizaynı yapanın Peter Saville olduğunu unutmuşum, Tacim'e sormak için bilgisayarı açtım. ''Coming Up'ın kartonetini dizayn eden, Brett'in solosunun kapağındaki fotoğrafları da çekmişti, değil mi?'' diye sordum. ''Hayır, Saville sadece dizayner'dı, fotoğrafları Wolfgang Tillmans çekti.'' dedi Tacim. ''Hani Turner Ödülü'nü alan Alman mı?'' diye tekrar sordum. ''O ya, bilmiyor muydun?'' dedi Tacim. ''Hayır, Peter Saville çekti sanıyordum.'' dedim ben de.

görseller: Wolfgang Tillmans

3 yorum:

dino dedi ki...

wolfgang'ı londra'ya giden bir arkadaşım dönüşte getirmişti.
ben çok küçük sayılırdım tabii ama o zamandan beri belli karşılaşmalar yaşadık.
bu yıl bir kataloğunu aldım. kum ve ışık harelerine benzeyen birtakım görüntüler.

onun öğrencisi olmuş olan insanlardan alınan haberlere göre ise, eski ünü yok beyin. bu ağaçtaki çıplakları ingiltere'de pek bir sevilmişti mesela. yani nan goldin ile eş zamanlı bir sergiydi sanırım ve hatırı sayılır bir övgü ile kapamıştı sergiyi.

fırat dedi ki...

ben o ağaçtaki çıplakları çok sevdim ki tıpatıp bir fotoğrafta benim ilkokul zamanlarımdan var.

kum ve ışık harelerine benzeyen birtakım görüntüleri internetten baktım ama insanla çalışmasını tercih ederim ama güzel.

fırat dedi ki...

bilgilendirme için teşekkürler