02 Ocak, 2009

2008 Okumaları


Bugün Radikal Kitap'da 2008 senesinin en çok "satan" ilk 10 kitabı sıralandı. Böylesi yılsonu değerlendirmelerini hafıza tazelediği için değil, daha ziyade edebiyatın son eğilimlerini yansıttığı için seviyorum. Bir nevii secere görevi görüyorlar, bana kalırsa. Edebiyat alanının güncel yorumuna kolaylıkla ulaştırdığı gibi, mevcut yapılanmanın sistemli tarafları ne kadar büyümüş, onu da belli ediyor. Zaten esas dikkat peşisıra gelişiyor, istersen; nitelikli ürünlerin çoğuna listebaşı ürünleri eleyerek ulaşılıyor. Liste şöyle:

1. Diriliş - Turgut Özakman
2. Olasılıksız - Adam Fawer
3. Kadından Kentler - Murathan Mungan
4. Siyah Süt - Elif Şafak
5. Empati - Adam Fawer
6. Veda - Ayşe Kulin
7. Masumiyet Müzesi - Orhan Pamuk
8. Son Ada - Zülfü Livaneli
9. Karanlıktaki Adam - Paul Auster
10. Suskunlar - İhsan Oktay Anar

İlk iki kitap hakkında yazmıycam fikrimi. Tatil zamanı kitapçıda çalışıyordum, bu yaz, oradan edindiğim gözlemleri aktarsam, yeter.

Bir Numaralı kitabın okuyucusu:

Bu kitap üzerinde ne çok ağlandı, ben bilirim evladım, dedi emekli asker amca paşa. Dimdik işaret parmağıyla havada zigzaglar çizerek devam eder, biz Türk ulusu var ya biz ... laylaylay. Arkada askeri bando çalıyor sanki, öyle hissedersin. Birazdan konuşma başka noktalara taşınacaktır. Bir de torunumu kızıma kızımın arkadaşına karımın kızkardeşine bir de şuna alayım, okumalılar. Ah çılgın Türkler!

İki Numaralı kitabın okuyucusunda sıra:

Bir Yeşilköy kadını. Alışverişe çıkmış Bakırköy'e, bizim kitapçıya uğruyor. Sonradan görme olduğunu belli eden tiplerden. Tatile gidecek ya, hemen anlatırlar, kitap almak istiyor yanına. Satıcıları saatlerce uğraştırır. Küstah. Beğenmez. Gereksiz bir müşkülpesentlik, sanki bir bok biliyor gibi. Sonunda yine kendi seçer, satıcılar isyandaa. Kalıncaa. İlla kalın bir kitap almalı. Bronzlaşacak. Yanında arkadaşı varsa, diyalog şöyle seyreder:

Haa, bak bunu okudum ben geçenlerde, ohaaa çok kalın, yok kız hemen bitiyor çok sürükleyici iki güne bitiyor ben 1.5 günde bitirdim kitap okumayı severim ya ben 1,5 gün yani, tatilde gider mi barii, tam uyar gençlerde hep bu kitabı okuyor zaten çok heyecanlı iki güne bitirirsin ben 1,5 günde bitirdim bizim kız başladı geçenlerde o da çok beğendi aynı annesi ya ben kitap okumayı seviyorum, uvvv 25 lira kız, ay al ne olacak sen de dur tatlım ben sana hediye ediyim ölümü gör tatil hediyen olsun alıyım kız alıyım ben 1,5 günde haaa, bak bunu okudum ben ben çok kitap okurum haa. Yaaa

Saatler sonra dükkanı terkettiler.

Listede büyük yazar göremiyorum. Türk edebiyatı son yirmi yıldır aradığı büyük yazarı bir türlü bulamadı. Orhan Pamuk mu? O artık bir poppostmodern enkazı. Elif Şafak? Zorlama diliyle nasıl bu kadar tuttu anlamadım, Baba ve Piç değindiği esaslı mesele dışında sentetik bir romandı, önceki romanları da kusursuz sayılamaz. Hem kadın iktidara oynuyor, dikalasını. Zaman'da yazsın, tüm özgürlükçü söylemlerine rağmen, Doğan Kitap'dan ticari bir kitap çıkarsın. Siyah Süt'ü 10. sayfasından sonra ikinci el niyetine sahafa sattım. Yerine ince bir şiir kitabı almıştım, hatırlıyorum, Stephane Mallerme, ohhh. Zülfü Livaneli'nin iyi yazar olduğu bile tartışılır. İhsan Oktay Anar ise kurgulama kabileyeti dışında eski canlılığını kaybetti, kimseye dokunmuyor, kimse de ona dokunmuyor. Geriye kim kalıyor? Murathan Mungan kalıyor. Murathan Mungan'dan kalanlar.

Murathan Mungan çok iyi kullandığı medyanın kurbanı oldu biraz. Bir televizyon kanalında Sezen Aksu ile Ajda Pekkan'la yanyana iken gülücükleri kulağına kadar yayılıyordu. Mungan gibi eşcinsel bir yazarın üç numaraya yerleşmesi tabii olumlu; fakat bu olumlamanın beraberinde gelişmesi gereken anarşist yön Mungan'da mevcut değil. En azından, artık geçen geçti, geçen geçtiii. Oysaki oyunları çok güzeldir, öykücülüğü sağlamdır, İstiklal Marşı okuyan kızlar gibi aynı tavrı sürdüren dille muhasebesi yok denecek kadar az deneysiz süprizsiz kuru şiirleri ise bazen gerçekten havalıdır ve Metal, Mırıldandıklarım, Yaz Geçer, Erkeklerİçin Divan gibi güzel toplamalar oluşturmuştur, olgunluk eseri Çador, sıkı bir romandır. Gel gör bak, Kadınlar Kentler beni hayal kırıklıklığıydı. Hala Türkiye'nin kanayan yerlerinden bahsettiğini sansa da: Eskidendi, ah çok eskidennnn.

Neyse, lafı açılmışken benim listelerim.

Şiir
10. Murat Üstübal - Huyname: İyi şiirler ve sağlam sözcük seçimi. Fakat kurduğu şiir dili bir süre sonra boş yere merdiven çıkmaya benziyor, yoruluyorsun, sonuç yok.

9. Enis Akın - Güzel Boşluk: Güzel bir kitap ismi. İçinde şiir adına pek bir materyal sunulmamış, görsellere ağırlık verilmiş. Deneysel bir çalışma. Çok değerli değil. Yine de, ilginç.

8. İsmail Uyaroğlu - Kirli Şiirler: İsmail Uyaroğlu belirsiz poetikasını bu kez daha savruk içeriklere çevirmiş. Sonuç: Orta.

7. Haydar Ergülen - Keder Gibi Ödünç: Üç baskı yapmış. Buna sevindim. Şiirler klasik Ergülen formunda. Yenilik yok. Aynı ses sürüyor. Sıkılmadıysanız, faydalı bir okuma.

6. küçük İskender - Ölü Evinde Seks Partisi: Kitabın ismi beni tedirgin etmişti. küçük İskender'in ilk şiirlerini çok sevsem de daha sonraki dönemini kısır bulmuşumdur. Bu sefer saf bir söyleyişe inebilmiş, üzerine ritim ekleyerek.

5. Lale Müldür - Güneş Tutulması 1999: Diğer Müldür kitaplarından oldukça farklı. Tek nefeste okunursa istenilen hazzı sağlıyor.

4. Rene Char - Seçme Şiirler: İnce, çok ince bir seçki. Yine de, Fransız şiirinin -bence- en önemli isimlerinden birini hatırlattığı için bile edinilmeli. Hermetik şiirin derin örnekleri var seçilen şiirlerde, Adam Yayınları'nın eski bir seçmesi mevcut sahaflarda, onunla birlikte okunursa daha doyurucu.

3. Adonis - Kör Kahin: Bilge bir kitap. Akıl denen küçük zinciri çözüyor.

2. Ece Ayhan - Şiirimiz Mor Külhanidir Abiler: Türk şiirinin en büyük ismi Ece Ayhan'ın gençler için okuma kolaylığı sağlayacak seçmesi. Yerinde tercihler. Tabii, gerekli olan topyekün hakim olmaktır Ece Baba'ya, denemeleriyle, günlükleriyle. Ece Ayhan Türk şiirinin tek sıkı şairidir.

1. Ahmet Güntan - Toplu Şiirler.: Ahmet Güntan'ın Romeo ve Romeo'dan sonraki çalışmalarını sevmiyorum. Oysaki, kendi basımı ilk iki kitabı, 80'ler şiirinin kaynağıdır. Ayrıca, Güntan'ın yazdığı şiir dışında, şiir üzerine söylediği çok önemli sözler var. Son olarak, Parçalı Ham Manifesto bütünüyle muazzam tespitler içeriyor. Onun pek bulunmayan ilk iki kitabını diğer yayınlananlarla biraraya getiren Toplu Şiirler. bozuk beyin kimyasını harekete geçirir, Güntan öyle istedi.

Şiir Dışı:

10. Feyyaz Kayacan - Çocuktaki Bahçe 9. Nurdan Gürbilek - Mağdurun Dili 8. Ayşegül Devecioğlu - Ağlayan Dağ Susan Nehir 7. Charles Baudelaire - Yapma Cennetler 6. Jack Kerouac - Yolda 5. John Berger - G. 4. Ahu Antmen - Sanat/Cinsiyet 3. Judith Butler - Cinsiyet Belası 2. Timothy E. Gregory - Bizans Tarihi 1. Martin Heidegger - Varlık ve Zaman ve Jean Genet - Açık Düşman (Yeni Baskı)

Yazmaya pek vaktim yok, anlaşılıyordur acelemden.

0 yorum: