09 Haziran, 2009

Derrida Mix

Post Yapısalcı felsefenin en önemli isimlerinden biri olan Jacques Derrida, Ferdinand de Saussure'ün yapısal dilbilimi üzerinden hareket ederek modern Batı düşüncesinin gelişimine şaşırtıcı bir ivme kazandırmıştı. Yazılan dile, yani metne yaptığı anlam yüklemesi, göstergelerin ortak ses değerlerini paylaşarak kavramın yerini tutabileceği fikrini çürütmeye yönelikken, temel metin dokularına dair çıkarımlarıyla dil yoğunluğu konusunda etkili bir miras bırakabilmişti. 1972 doğumlu Ali Karabayram'ın üçüncü şiir kitabı "Eşlikçi"nin "ritorna nave" isimli ilk bölümünü okurken; düzyazı formunda yazılan 18 sayfalık şiirin anlamsal yetkinliğini ve "kontrolsüz" ritmi karşısında hissettiğim haz, Derrida'nın "kendisinden başka bir şey olamayacak" metin savsözünü anımsamama kadar derinleşti. Dikkatli bir dil duyarlığıyla işlenmiş şiir, okuyucuya net olarak sunulmayan metaforların gerilimli bir ses uyuşumu (ya da uyuşumsuzluğu) ile birbirlerini bütünlemeleri, şair Karabayram'ın yalnızca Derrida ile değil, Derrida'nın anti-tezi sayılabilecek etkileşimlerle de yola çıktığını şaşırtıcı biçimde kanıtlıyor. Öyle ki, yüksek sesle okunduğu zaman farklı; kâğıt üzerinde okunduğu zaman farklı değerlere yükseliyor şiir. Derrida felsefesine yapılan bu 'mix', Saint John-Perse'in şiirlerinde seçilebilen mikro doğa yorumuyla kendi içine kapanıyor. Unutuşun yarattığı örtülü şiddete yapılan vurguyla sonlanan ilk bölümün ardından gelen diğer üç bölüm ise, bir klasik şiir biçimi, bir düzyazı biçimi ve bir de yine klasik şiir biçimi ile kaleme alınıp, sırasıyla, "eşlikçi", "ostinato" ve "dört ağustos iki bin sekiz" isimlerini taşıyor. İspanyol şiirinin duru lirizmi ile anti-lirik seçimler arasında tutuk bir dinamizm yaratan bu üç bölüm, "ritorna nave"nin devamı gibi ilerlese de, şairin hermetik yapıyı öyküleştirerek yumuşattığı "ostinato" ile bir başka zirve beliriyor aniden. Sonuç olarak, bu çetin kitabın yarattığı gizemli etki takibinde beliren zorunlu çözümleme, şiirsel anlamın keşfini başka kanallara taşırken, kendi varlığını da deklare etmekten geri kalmıyor.

http://www.birgun.net/culture_index.php?news_code=1244547883&year=2009&month=06&day=09

0 yorum: