01 Temmuz, 2007

David Bowie
Giriş
Brett Anderson ve niceleri portakalda vitaminken müziğe başlayan, 70’lerle birlikte Glam ışığıyla gözlerimizi kamaştıran David Bowie, kapıyı aralayan isimlerdendir, peşinden gelen onca isim O’na selam yollamakta sakınca görmez. Bilirler ki, biliriz ki, Bowie dünyaya boyun eğdirenlerdendir. Rengârenktir. Alacalı bulacalı. Glam Kraliçeliğine soyunduğu yıllarda, hayranları da allanıp pullanmış, parlamıştır. Hayat ve müzik daha özgürdür bu sayede. Büyük bir devrime ön ayak olmuş, müziğe yeni açılımlar kazandırmıştır.

Ne yazık ki, cepten yemiştir sonraları. 80 yılında çıkardığı ‘Scary Monsters(and Super Creeps)’ albümüyle New Romantic’leri tetiklemiş, ardından da güzel müzik için pek çaba sarf etmemiştir. Androjenliğini dolaba kaldırmış, yeni oyuncağı video kliplerde şirinleri oynamıştır. 2000’li yıllarla birlikte düşüşünün (nihayet!) farkına varmış, düzeleceğine inandırmış, fakat 70’leri tekrar etmesiyle isteneni verememiştir. Kısacası; güzel yıllarındaki personası, uzaylı Ziggy’i gömdükten sonra, kendi yaratıcılığını da yok etmiştir.

Her ne olursa olsun, yine de konumunu koruyabilir Bowie. En büyük şansı; çocukları Brett Anderson, David Sylvian gibi isimlerin aileye/Glam soyuna gölge düşürmeyen müzikleridir. Örneğin; en akıllı iki öğrencisi Anderson ve Sylvian, köklerini belli ederek Bowie’e olan borçlarını ödemiştir.

Bowie kısa sürede efsaneleşti, düşüşünü öne çekti. Tüm enerjisini kullandı başta, yıktı ortalığı, kendi binalarını dikti, kendi kurallarını. Daha sonra, bunların altında ezileceğini anladı ve yeni şeyler deneme tutkusu olmadan süper starlığı oynadı. Elindeki tüm kartları hızla dizdi önümüze, oyunun başında. O'nun sayesinde, çoğu zincir kırıldı, erkenden.

David Bowie - Moonage Daydream
David Bowie - Life on Mars?

Not: Devamı gelecek, Bowie'e yer vermemişim hiç, üzüldüm, yazdım bir çırpıda.

0 yorum: