Useless Generation her şeyi metalaştırıyor, metalaşan metalaşana, simgesiz simgelenemez oldu-k gençler olarak. Dışa dönük türlü çeşit gösteriş kategorilere girmenin anahtarı, yaşama kaynağı. Kategorilere sokuldukça rahatlıyoruz, sokup çıkarıyoruz, her şeyin bi’ tadına varıyoruz ya da kendi alanımızda ustalaşıyoruz. Siyah eyeliner süren gotik oluyor, Che rozeti taşıyanlar solcu, yanında kitap taşıyanlar entel oluyor, ama artık çok oluyor!
90’lar gençliğinde doruk noktasına ulaşan gruplaşma, kendine kurbanlar seçti ve öldürüp ya da yaşatıp ikon yaptı; Kurt onlardan biriydi, kuşkusuz. Nirvana ya da Kurt Cobain’in öte bir yazı bu, anlayın.
Korkak insanlar ahlaki doğruluk ve sonsuz kahramanlık için yanıp tutuşur fakat kendi ayakları üzerinde yürüyemediklerinden olsa gerek, sürü halinde güdülmeyi daha çok severler. Kalabalıkta herkes biraz önemlidir fakat herkes toplansa bile mutlak güç oluşmaz ya da yeterli cesaret. Böyle zamanlarda çoban seçilmelidir, mirasını metalaştırıp fotokopilemek için.
Kurt Cobain, MTV’nin çobanıydı, politika filan salıp gitmiş gençlerin. Yaşasa bir işe yaramazdı, kalabalıkta herkes biraz birbirine benzer. Önemli olan cesaretli ve cesur olanın ölmesiydi. Rahatlamak için. Daha kolay sınıflanmak için. Hepimiz için geçerli. Hepimiz Kurt Cobain’i öldürdük, sonra da saatlerce izledik, MTV’den. Koyunlar Nirvana’ya ulaştı.
1 yorum:
cobain hakkında söylenecek sözleri olan bir jenerasyon içinde ihtiva etmekteyim.
nefret ile tanışmamız onun punktan falan çok sonra seattle'dan fırlayıp hem ünlü olmak isteyip hem istemeyen haliyle olmuştu. sürekli boşluk hissiyle yanıp tutuşan biriydi. boşlukları olanları da kendi denizinde yüzdürüyordu. birileri boşlukları doldurdu, reklam ajanslarına falan girdi. o da boşluğunu kendisi gibi doldurdu.
intihar hayatı değiştirmenin bir yolu bana göre, o da böyle değiştirdi sanırım.
artık kurt cobain'î duyamayacak kadar uzağındayım. mümkünü yok dinleyemiyorum. ama ona yetiştiğim için de galiba mutluyum.
Yorum Gönder