1 Ben yazar olacağım diye çıkıştığımda on dört yaşımdaydım. Bu dileğimden önce de, sırasıyla, müzisyen, oyuncu ve en ufak bir çizim becerim dahi olmasa da, çizerliği arzuluyordum. Benden renkli kahkahalarını ve artık aramadığım arkadaşlıklarını esirgiyenlere verebileceğim en güçlü cevap, kendi beceri ve zekamı ortaya dökmekti aslında. Kelimelerin gücünü baloncuklarda ve kitaplarda; biraz da erken vakitlerde keşfetmemle birlikte, bir süre korkuyla yaklaştığım yazar olma ideali, diğer tüm seçenekleri eleyerek yükseldi , on dört yaşından beri aynı noktada hayal ettim geleceğimi. Aşırı kıskanç, bu yüzden de bir o kadar alçakgönüllü (evet, kıskanç insanlar yeryüzünün en alçakgönüllüleridir) yapım gereği; okuduklarım, dinlediklerim ve izlediklerim, olanca etkisini bırakınca üzerime, büyük bir iç çekiş ve sonsuz bir hayranlık duygusuyla, kendimi onların yerine koymaya başladım. Beni, üreten insanın yanına çeken güçlü bir tutku vardı.
Kısacık şarkılar yıllarca sürecek uzun hazlara dönüşürken, kimilerinin büyük yaralar açması için milyonlara ihtiyacı yoktu. Benzer etkileri yakalamak, bu etkilere sahip insanlarla özdeşleşebilmek ve onları anlayabilmek için, blog açtım.
arkası yarın...
2 yorum:
yazar olmazsan suetkafa-na vurarım
mutlaka yazar olmalisin...devam et(blogunu 4-5 gündür takib ediyorum müizk ve kitap yazilarin harika...
Yorum Gönder