25 Haziran, 2007

Perihan Mağden: Bir Giriş

Şeytan tüyüne sahip 1 yazarımız Perihan Mağden, zaten eleştirilmesinin temel sebebi de bu, O’nu kendimize yakın hissedip sorguluyoruz; çıkarımlarımız ise gizli hediyemiz. Köşe yazarlığıyla romancılığı ayırdığı için daha çok ‘köşe yazıları’ üzerinden fikir yürüteceğim bu yazıda; yarın sıcaktan erimezsem kitapçıya uğrayıp yeni kitabını alacağım da, o yüzden çenem düştü.

Kesinlikle devrimci! Türkiye’deki köşe yazılarının ortalamasına bakıldığında zirveye oturabilecek kıvamda. Eğrisiyle doğrusuyla, sevdiğim bir tabirle etliye/sütlüye dokunmaktan korkmayan, beri taraftan kendi üzerinden dünyayı yorumlayarak samimiyeti arttıran fakat asla cıvımayan, korkusuz yorumlarıyla sorgulayan/sorgulatan, lazım olanı yansıtan, ‘böyleleri de varmış’ dedirten diliyle yarattığı etki kimilerini rahatsız etse de totalde olumlu.

Köşe yazılarında başvurduğu yenilikçi dil, anlatılarıyla paralel. İçerik kadar değerli olan yaklaşımı ve dili, ‘Türkçeyi bozuyor’ diyenleri bile yumuşatıyor yavaştan. İlk dönemlerindeki acemisizliği giderek yerini yaratıcı deneylere bırakıyor; en azından diğer köşe yazarlarının başvurduğu gibi maksimum 3 cümlelik paragraflara başvurmuyor. Acımasız dili öylesine akışkan, öylesine güçlü ki dört bir yana sızabiliyor, korkusuzca.

Bazen kendi öznelliğine fazla kapılıyor, kimilerin tabiriyle ‘starlık’ egosunu yüceltiyor. Liberal çizgiye kayıp magazin eleştirilerine keskin ahkâmlar atıyor. Ben seviyorum. Her köşe yazarı gibi eksileri var. Ben seviyorum çünkü hatalarından çıkarım yapabiliyorum, deli cesareti nüfuz edilmeyen yerleri ayyuka çıkarıyor. Arada gidip geziyorum oralardan. Ben seviyorum Mağden’i, her ne kadar kişiliğini ve duygularını ön plana çıkartsa da.

Süregelen bir tartışma; Mağden, halkçı-solcu mu, entelektüel aristokrat mı, popüler kültür düşünürü mü, anarşist mi? Çözmek zor. Belki hepsinin toplamı. Bazen aralarında gidip geliyor, sentez çıkarıyor ortaya. Popüler olana bakışı ise gerekli. Andy Warhol’un söylediği gibi; ‘Pop her şeydir, her şey poptur.’

Kendi dünyasından bizim dünyamızı gözetliyor bence, kendi yargılarına göre bizi cezalandırıyor/ödüllendiriyor/yorumluyor. Kendi halinde. O’nu eleştirenler bu noktayı gözden kaçırıyor.

Kısa kesersek -ki Mağden yazılarının devamı gelecek-; körün gözüne parmak sokmak Perihan Mağden’in yaptığı. O’nu anlamak, bazı şeyleri daha net görmek demek. Bu da şu an için zor gözüküyor.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

güzel yazi olmus tebrikler döndün eski performans1na severim bu kad1n1 iyidir

fırat dedi ki...

Perihan Mağden 1 numaradır.