01 Temmuz, 2008

Genç Siviller Pasta Kesiyorlar

Bugün Genç Siviller'in yanındaydım. Genç Siviller kutlama yapıyor, pasta kesiyorlar. İyi eğlenceler/Afiyet olsun ama niye? Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan isimlerle birlikte sivil alanda genişleme yaşanacağı konusunda umutluyuz, bu umudun sevincini yaşıyoruz, dedi içlerinden birisi. Bu bir ilk, diye sayıklayan da vardı.

Ergenekon operasyonunun, 1. Meşrutiyet ile birlikte başlayan güçler savaşının şimdiye izdüşümü olduğu büyük ve çıplak bir gerçekken, sevinecek birşey göremiyorum. Askeriye'nin mevcut dokusunda yaşanan değişme, daha önce hiç sorgulanmamışın hukuki yollarla cezanın karşısına konumlandırılması, en önemlisi, böylesi bir durumun Türkiye tarihinde ilk kez yaşanması, yakından bakıldığında oldukça yeni ve çözümleyici bir açılım gibi gözükebilir. Yine de, Meşrutiyet öncesinde de yaşandığı gibi, çözümlenmiş gibi görülen açmazlar olası reaksiyonlara zemin hazırlarken, yükseltilen çıta birden dibe vurabilir. Yani ki, bana göre, askerin Ergenekon'a vereceği tepki, uzlaştırıcı olmaktan öte, nefret ve şiddet dolu olabilir. Tabii, ben sivil toplumun veya sivil alanın demokratik ülkelerde varolabileceğine inandığımdan, meseleye tersten ve olumsuz bakıyorum. Genç Siviller'i ise naif ve düz bulduğumu söyleyebilirim. Çok çabuk heyecanlanıyor.

Kutlamaya kalmadan eve döndüm.

2 yorum:

bi sandalye çek ve otur. dedi ki...

^ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan isimlerle birlikte sivil alanda genişleme yaşanacağı konusunda umutluyuz, bu umudun sevincini yaşıyoruz^

sanırım bu yazıda ''ben sivil toplumun veya sivil alanın demokratik ülkelerde varolabileceğine inandığımdan'' cümlesinden daha çok takıldım yukarıdaki bölüme.

gençsiviller denilen oluşumun ne olduğunu sitelerinden anlamak biraz güç. siteyi açınca bir converse'le karşılaşıyoruz ve algıda seçicilik gereği ösese soruları kısmına tıklayıp ''aaa yapmış valla çocuklar'' diyoruz, öss sınavı demelerine aldırış etmeden. lakin detaylara baktığımızda -şahsi fikrim- akepe'nin gençlik kollarından bir farkı olmadığı yönünde.

geçenlerde darbeye karşı 70 milyon adım isimli bir eylemde bulundular, katılanların ve destekleyenlerin kim olduğunu gayet iyi ve -en önden- net gördük. ((nazlı ılıcak demek istiyorum en başta)) senin inandığım gibi ben de inanıyorum ''demokratik'' toplumlarda darbenin yeri olmayacağına. ama ne yazık ki, bizim ülkemizde tekrarlanan ve gelmediği zaman insanlar üzerinde ''hayret'' uyandıran bir durum darbe. öyle ki anayasa bile tanımış türk silahlı kuvvetlerine ''vatanın bölünmez bütünlüğünü ve geleceğini'' sağlamak için darbe yapma yetkisini.

akepe'nin demokrat parti'nin daha farklı yollarla devamı olduğunu düşünecek olursak, oluşan bu ''ortak akıl hareketi'' ya da ''yeni parti'' yaratma çalışmaları hali hazırda verilmiş türban kararı ve verilmesi beklenen parti kapatma kararıyla birleşince çözümü hukuki yollarla halledemeyen bu partinin muhalefeti susturma çabalarını onlar adına anlayışla karşılamak gerekir. ((evet, çok güzel oldu, iyi ki yapıyorlar diyip sineye çekmekten bahsetmiyorum tabi)) bu yüzden o gençsivil arkadaş mutlu olmuş olabilir. en azından başkalarını susturup, kendisine daha çok konuşma zamanı ve mekanı yarattığı için.

ancak ordu'nun nokta dergisi'nin kapatılmasına neden olan ve anayasa mahkemesi'nin verdiği kararlarla almış olduğu tahmin edilen tehditlerin darbe hazırlığı içinde olduğu düşüncesini arttırmakta. geçen gün ordu'ya hayır diye yürüyen o gençsivil arkadaş, aslında desteklediği parti ya da kurum kuruluşlarla bir yandan darbenin gelmesine de neden oluyor.

demokrat parti'nin cehepe üyelerinin meclis içindeki ve dışındaki faaliyetlerini ve basının çalışmasını engelleyici çalışmalarının 60 darbesine neden olduğu hafızadan çıkarılmamalı bence. üzerinde güneş batmayan bir hükümet kurduğunu sanan kişiler ise daha da sık tekrar etmeli bunu ayna karşısında.

gerçi yakın zamanda darbeden önce iç karışıklık olur. iç ve dış mihraklar ((adını anmasak olmazdı)) insanları birbirine düşürür, amerika silah yollar, dolaylı yoldan desteklediğini belirtir, ordu müdahaleye meşru bir kılıf hazırlar ve bir sabah radyodan gelen türkü sesiyle uyanırız.

keşke bu ülkede hukukun ve demokrasinin bir gün tam anlamıyla uygulabileceğine bu kadar inanabilseydim..

Unknown dedi ki...

sarkacın her iki ucunda gözüken 'dekadans'tır. ekmek yerine pasta yemek yeğ gibi gözükse de, pastanın kremasından ağza yayılan tada umut demek boş bir teselli...